Popüler bilim kendisine, tüm insanlığın bilimci yapılması ideal-fakat gerçekçi olmayan amacıyla, bugün içinde bulunduğumuz, ezici ekseriyetin bilimin ne olduğunu dahi bilmediği tehlikeli vaziyet arasında gerçekçi olabilecek bir amaç seçmelidir Her şeyden önce, popüler bilimin ilk hedefi halka bilimin temel belirtecini öğreterek neyin bilim neyin bilim dışı olduğunun bilinmesini sağlamak, bilimin insan yaşamı için tüm diğer düşünce sistemlerine nazaran avantajlarını gözler önüne sermektir
İnsanlığın yaklaşık son iki bin yıllık tarihi boyunca, iki bin veya daha çok sayıda ölüme yol açan ve büyüklüğü M=6.0 ile M=8.9 arasında değişen toplam 130 depremde yaklaşık 850000 insan yaşamını yitirmiştir. Bu depremlerin bölgelere ve yıllara göre dağılımı, belirtilmiş olan plaka sınırları ile uyumluluk gösterir.
Çığ, volkan, heyelan, tsunami, kasırga, hortum ve sel baskım gibi doğal afetlerden biri olan deprem en yıkıcı olanıdır. Yerkabuğu içinde faylar boyunca biriken enerjinin kayaçların direncini aşmasıyla aniden boşalarak karmaşık elastik dalgalar şeklinde yayılması sonucu yeryüzünün titreşmesine deprem denir
Erciyes Dağı (3917 m) Kapadokya bölgesinin en büyük ve genç volkanlarından birisidir. Bu bölgedeki volkanizma yaklaşık 14 milyon yıl öncesine kadar dayanmakta olup, arkeologların ve turistlerin ilgi odağı haline gelmiştir.
Sorunlu konuların matematiksel olarak ifade edilmesini sağladığı ve jeolojik bilgi belirsiz bir şekilde tanımlandığı için bulanık mantık volkanik sistemlerin modellenmesinde basit ve güçlü bir araçtır. Bulanık mantık, esnek sınıflara olanak sağlar. Çünkü bu mantığın alanına giren kümelerin üyeleri ancak belli bir dereceye kadar bu kümelerle üyelik ilişkisi içindedir. Geleneksel sınıflamalara uymayan bir çok jeolojik nesne vardır, çünkü bu nesneler sadece bir dereceye kadar kendi has özelliklerini gösterirler. Bu çalışmanın amacı bulanık mantık felsefesini araştırmacılara tanıtmak ve yerbilimciler arasında yaygın bir hale getirmektir.
Günlük yaşamımızda kullandığımız birçok eşyada endüstriyel hammaddeleri görmek mümkündür. Mutfaklarımızdaki cam bardak ve seramik tabaktan diş macunlarına, mutfak fırınlarımızdan küvet, klozet ve lavabolara; küpe, yüzük gibi takılardan otomobil lastiğine üzerinde yürüdüğümüz merdiven ve kaldırımlardan yazı yazdığımız tükenmez ve kurşun kaleme kadar çok sayıda eşyanın üretiminde, endüstriyel, hammaddeler kullanılır kuvars, kireçtaşı, talk, borat, soda külü, silis, diatomit, elmas; mika, jips ve çeşitli mermerler bu hammadde ve minerallerden yalnızca birkaçıdır.
Jeoloji, ayağımızın altında duranı ve bize destek olanı, yapısı, yapıyı oluşturan öğeleri, bu öğelerin dağılımı, oluşum ve tarihiyle inceleme etkinliğidir. Bir yanıyla "dünyanın kaç bucak olduğunu" anlama çabası. Ayağımızın altında ne duruyor, onu kavrama. Temelimizi, desteğimizi arama.
Kömürün zararlı etkilerini azaltıcı önlemler araştırmacılar tarafından ortaya konmaktadır. Önemli olan önlemlerin ve çözümlerin bilinmesi değil banların insanlar tarafından uygulanabilmesidir. Tehditlerin ortadan kaldırılmasında en önemli etken insanların duyarlılığıdır.
Granitler, modem jeolojinin doğuşundan bugüne, gerek doğalarındaki farklılıklar gerekse de çok çeşitli jeolojik olaylarla ilişkileri nedeniyle sürekli olarak tartışmaların odak noktasını oluşturmuştur. Granit jeolojisi hakkındaki güncel görüşler, bu yüzyılın ilk yarısında gelişmiştir. Tartışma, granitlerin kökeninin açıklanmasında birbirine karşıt görüşler ileri süren magmatizmacılar ve metamorfızmacılar arasında olmuştur
İç Anadolu`nun Nevşehir-Niğde Kayseri illeri arasında bulunan bölgesi "Kapadokya" olarak bilinmektedir. Bu bölge, peri bacaları ile süslenmiş olağanüstü doğal güzellikleri, eski uygarlıklardan kalan çok değerli kültür varlıkları ve yoğun bir turizm potansiyeli ile tüm dünyanın ilgisini çekmektedir
Türkiye`nin bugünkü büyük kentlerinin hemen hepsinin kentleşme açısından gelişimi, geçmişte, kuruldukları bölgenin jeolojik ve jeoteknik özellikleri dikkate alınmaksızın olmuştur. Oysa, herhangi bir bölgedeki kentleşme, ulaşım ve sanayileşme, o bölgedeki doğal çevre dengesini büyük ölçüde etkiler
Deneylerimin sonuçları, 1922`de Engineering News-Record`da yayınlandı. Ama ben deneylerimde kullandığım aygıtın niteliği hakkında herhangi bir ey söylememeye dikkat ettim. On iki yıl sonra, New Hempshire`de Connecticut Nehri üzerindeki 24 kilometrelik çağlayanın tasarımı sırasında özel olarak imal edilmiş, 60.000 dolar tutarındaki bir aygıtla deneylerimi tekrarladım. Sonuçlar, puro kutularıyla yaptığım orjinal deneyden elde ettiğim değerlere tam olarak uyuyordu. Bu durum, basit aletlerle iş görmek zorunda olanları cesaretlendirecek niteliktedir.
Olağanüstü renk ve desenleriyle düş gücünün sınırlarını zorlayan mağaralar doğanın en gizemli harikalarıdır. Uzun ve daracık tünellerde çekilen çile aniden ortaya çıkan göller ve damla taşların muhteşem görüntüleri yanında unutulup gide. Mağara araştırmacılığı, ancak yeni yıldız sistemlerini keşfederken yaşanabilecek,bir tatmin duygusu verir.
Jeoloji haritaları bize yerkabuğunda bulunan çeşitli malzemelerin yeryüzünde nasıl dağıldığını gösterir. Bu haritalar yerbilimciler için temel araçlardır ve üzerlerinde bulunan çizgiler, kayaçla rarasındaki ilişkiyi ve yeraltındaki üçboyutlu düzenlenmeyi gösterir. Böylece yeryüzünde çalışarak yeraltında neler olduğunu kestirebiliriz.
Kuvars, diğer minerallerden farklı olarak, mineralojinin temel taşı ve mineralojik kavramların denektaşıdır. Günümüzde elektronikten kimyaya, cam sanayinden yapı endüstrisine kadar geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir. Eski çağlardan beri, değişik renklerdeki kuvars türleri, insanların dikkatini çekmiş ve süs eşyası olarak kullanılagelmiştir.
Suudi Arabistan`ın sahip olduğu tüm petrol rezervlerinden daha fazla miktardaki petrol Kanada kumtaşlarında saklı bulunmaktadır. Günümüzde büyük miktardaki bu kaynağı rasyonel olarak çıkaracak teknoloji mevcuttur.
Felsefe tarihi, başsız sonsuz (perennial) diye nitelene gelen birtakım felsefe sorularının düşünce yoluyla soruşturulduğu bir tarih olduğu kadar, söz konusu soruşturmayı ilk elden yürüten düşünme yetisinin de aralıksız kavranmaya çalışıldığı bir tarihtir.
Memeliler yeryüzünde yaklaşık olarak 220 milyon yıl önce ortaya çıktılar. Yarasalardan balinalara, farelerden insanlara, fillerden kaplanlara, develere, kangurulara, mastodonlara kadar çok çeşitli olan memeliler 220 milyon yıl öncesinden bugüne kadar evrimlendi veya yok oldu.
Demir alaşımı ve 1220 km`lik yarıçapı ile (Dünya`nın sıvı iç çekirdeğinin üçte biri büyüklüğünde) katı iç çekirdek, özellikle son yıllarda değişik alanlardan bir çok bilim adamının ilgisini çekmiştir.
Çağımızın vazgeçilemeyen iletişim araçlarından biri haline gelen internet, yerbilim açısından da bizlere eşsiz bir kütüphane olanağı sunmaktadır. İlk sayımızda sizlere dünya genelinde yerbilimleri ile ilgili olarak en fazla ziyaret edilen sitelerden biri olan USGS`in Web sayfasını tanıtacağız