Deprem sonrası dönemler bilinçlenmenin ve risk algısının en yüksek olduğu zamanlardır. Bu dönemleri bir fırsat olarak kullanıp ileriye yönelik çalışmaların hızlandırılması gerekir.
Sel önceden tahmin edilebilen doğal bir afettir. Yani sel geliyorum der! Bu nedenle, tam olarak önlenemese de gerekli hazırlıklar yapılırsa en az hasarla atlatılabilir.
Yıldırım çarpmaları mili saniye gibi kısa bir sürede gerçekleşmektedir. Kilometrelerce uzunluğunda ve birkaç milimetre kalınlığındaki yıldırım; 20000 ile 40000 amperlik bir elektrik enerjisi boşaltmaktadır.
Türkiye`de depremlerin yarattığı kadar büyük panikler yaşatmasada, heyelanlar yöresel olarak birçok can ve mal kayıplarına yol açtığı kadar, ekonomik kayıplara da yol açmaktadır. Peki heyelan nedir? Türleri nelerdir?
Lahorlar akarsu vadilerinden aşağılara ilerlerken çoğunlukla ciddi ekonomik ve çevresel zararlara neden olurlar. Ayrıca doğrudan etkileri, türbülanslı akışları ya da taşıdıkları kayaç parçaları ve kütükler yüzünden, önlerine çıkan her şeyi kolaylıkla zarara uğratırlar.
Okyanuslarda, derin denizde varlığı hissedilmezken, sığ sulara gelindiğinde dik yamaçlı kıyılarda ya da V-tipi daralan körfez ve koylarda 30 metreye ulaşabilen dalga yüksekliği ile tsunami insanlar için tayfun, yangın, çığ, sel gibi doğal bir afet haline gelmektedir.
"Doğudan yükselenkara bir bulut var"
Tarih, M. S. 79, 24 Ağustos Yer, İtalya
Günümüzde deniz seviyesi doğal şartlardan dolayı yaklaşık15 cm yükselmiştir. 2030 yılına kadar 20 cm daha yükseleceği ve hatta bazı araştırıcılar tarafından bu yükselmenin21001ü yıllarda 95 santimetreye ulaşacağı belirtilmektedir. Peki deniz seviyesi neden yükselmektedir?
Günümüzden 10.000 yıl öncesine kadar Dünya yüzeyinin yaklaşık üçte birinin buzullarla kaplı olduğunu biliyor muydunuz?
Doğa olaylarını bilgisizlik nedeniyle akıl yoluyla açıklayamayan insanoğlu, çoğu zaman hayal ürünü boş inanışlara sığınmıştır. Konya`daki May Barajında meydana gelen çöküntülerin, Ahmediye Köyü sakinlerince açıklanış/ da bu bakımdan ilgi çekicidir.
Yeryüzü malzemelerinin farklılığı, yatay ve dikey yöndeki hızlı değişimi, kusursuz ayrım yapma imkanı verir ve bu sayede de kanıtsal bir değer taşır.
Tarih boyunca insanoğlu değerli taşlara, gösterdikleri ışık oyunları nedeniyle çeşitli anlamlar yüklemiş, onları tanrılarına adamış ve onların büyülü olduklarına inanmıştır... Peki onlara olağanüstü görüntüler kazandıran ışık oyunları nasıl oluşmaktadır?
Enerji ihtiyacının giderek arttığı günümüzde, yapılarına aldıkları ısıyı uzun zaman barındırabilen kayaçların önemi gün geçtikçe artmaktadır.
ilk çağlardan yakın geçmişe kadar sadece sağlık ve yiyecekleri pişirme amacıyla yararlanılan jeotermal kaynaklar günümüzde, ya doğrudan ısıtmada, ya da başka enerji türlerine dönüştürülerek kullanılmaktadır.
Bu buluntunun dünyada eşi yok; çünkü tarihten önce yaşayan insanların aletleri ile elbiselerinin organik parçalan hiç bu denli kusursuz korunmuş durumda ve bir bütünlük içinde bulunmamıştı.
Güneş`ten sonra yaşamımızı en fazla etkileyen ve Dünya`ya en yakın gök cismi olan Ay`ın oluşumu hala tartışma konusu. Üstelik hakkında çok şey biliniyor olmasına rağmen...
Karbondioksit gazı,-sera etkisi oluşturan bir gaz olduğundan, Mars atmosferinin basınç ve sıcaklığı birkaç yüzyıllık bir periyottan daha kısa bir zaman diliminde çarpıcı bir biçimde değişebilir.
Kolombiya`daki en son deprem bir kere daha herkese bilimin bu tür doğal felaketleri öndeyemeyeceğini gösterdi. Depremlerin nükleasyon sürecini anlamak için gösterilen toplumsal çabaya rağmen, depremler birdenbire ve önceden uyarmadan ortaya çıkıveriyor. Ama tüm doğal afetlerinde öndeyilenemez olduğunu söyleyemeyiz.
Büyük depremler çok büyük miktarda enerji açığa çıkardığı için birçok araştırmacı güvenilir ve kesin öndeyide bulunmak için temel olarak kullanılabilecek ve teşhis edilebilecek haberciler olması gerektiğini düşünüyordu. Son 100 yıldır ve özellikle 1960`tan beri, böyle varsayımsal haberciler bulabilmek için büyük çabalar sarf edilmiş ve hepsi başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Ne yazık ki deprem öndeyilerine dair araştırmalar hakkındaki tartışmaların tipik özelliği yanlış iddia temellerine oturtulmasıdır. Forum yöneticisinin (lan Main) önsözünün ilk iki cümlesi bu geleneği izlemektedir. Onun savına karşın Kolombiya`daki deprem, deprem öndeyilerine dair bilimin yeterliliğini veya yetersizliğini gösterecek türden değildi. Çünkü Kolombiya`da esas olarak bu sorun üzerinde çalışılmadı.
Gelecekteki bir depremin zamanını, yerini ve büyüklüğünü birkaç gün ya da hafta öncesinden öndeyileme (yani, kısa erimli deprem öndeyilerinin olabilirliği) üzerine yapılan uzun tartışmalar yakın zamanda yeniden başladı. Bu tür deprem ondeyisi özünde zor olan bir araştırmadır ve olası habercilerin çok sayıda ama eksik gözlemiyle dolu zorlu bir geçmişi olsa da, bilimsel temelden ve doğruluktan yoksundur.
Nature`da şimdiye kadar yapılan deprem öndeyi çalışmalarıyla İlgili tartışmaya olan katılım açıkça gösterdi ki, deprem kırıklarının nasıl başladığı ve öndeyilenebileceği konusuna daha başlamamışız bile, Bu durum sorunun güçlüğünden ve bu konuları araştıracak iyi bir programın olmamasından kaynaklanmaktadır, Andrew Michael`ın dediği gibi, deprem öndeyi araştırmaları için ayrılan fon ABD`de sismoloji için ayrılanın sadece çok küçük bir kısmı. Zaten astronomi gibi diğer disiplinlere oranla sismolojiye çok az kaynak ayrılıyor
Yayımcıların bu tartışma için ortaya attıkları konu tek tek depremlerin güvenilir bir şekilde öndeyilmesinin gerçekçi bir bilimsel hedef olup olmadığıdır. Günlük dilde şöyle ifade edebiliriz: bugünkü donanımımızı göz önünde bulundurursak depremlerin öndeyilmesiyle ilgili araştırmalar devletin kayda değer yatırımlarını hak ediyor mu? Bu konuda olumsuz görüşü savunuyorum. Gördüğüm kadarıyla, olumlu görüşü savunanlar hiç de güçlü kanıtlar ortaya koyamıyor.
Güvenilir deprem öndeyisini o şekilde tanımlayabiliriz ki başarılı öndeyide bulunmak olanaksızlaşır. Mesela, Main`in dördüncü seviyesine göre, böylesine kesin bir öndeyi sayesinde insanlar tahliye edilebilir. Ancak standart olarak bu dar tanımı almanın, bize hiçbir yarar sağlamayacağını düşünüyorum. Fakat Main `in ikinci ve üçüncü seviyelerionları öndeyi ya da olasılıksa! tahmin olarak adlandırıp adlandırmamıza bağlı olmadansosyal açıdan yararlı olabilirler.
Şimdiye kadar yapılan bütün tartışmaların konusu depremlerin oluş zamanı, yeri, kırılma mekanizması, kaynağın yapısı, depremin olası habercileri gibi konulardır. Depremler çeşitlidir ve bunları bir kalıba sokmak zordur. Depremlerin en önemli özelliği, geniş hacimli zayıf kayalar üzerinde ister istemez biriken büyük miktardaki gerilimin ortaya çıkmasıdır. Eğer bu gerilim birikimi izlenebilirse depremin zaman ve büyüklüğü, kırık kritik bir noktaya geldiğinde gerilim tahminine konu olabilir. Ben bunu zaten bildiğimizi söylüyorum. Bu etkiler dünya çapındaki sekiz deprem için gözlenmiş ve M=5 büyüklüğündeki bir depremin zaman ve büyüklüğünün başarılı bir gerilim tahmini (stress forecast) yapılmıştır
Depremleri öndeyilemek, şu ana kadar ele alınmamış yeni çok-disiplinli yaklaşımları zorunlu kılan deprem fiziğini kavramayı gerektirmektedir. Son on yıllarda birkaç ülkenin gösterdiği çabaya karşın, bilimsel çevrelerin deprem sorununda bir gelişme sağlamak için geleneksel sismolojik ve jeolojik yaklaşımlarla birleştirilen yapay-zeka, istatistiksel fizik, süper-bilgisayar modellemesi ve büyük ölçekte fiziksel ölçümlerin tam spektrumunun görüntülenmesini kullandıklarını gördüğüm konusunda kuşkuluyum. Deprem öndeyisi alanında geçmiş başarısızlıklardan öğrendiğimiz bunun basit bir sorun olduğu yönündeki önyargılı yaklaşımımızı yansıtmaktadır.